Pazartesi, Nisan 16, 2007
Fonda tesadüf Kings of Convenience - Homesick çalıyor, yarına jüri teslimim var, daha yapmam gereken ve asla yetiştiremeyeceğimi bildiğim uzun bi çizim listesi beni bekliyor ne yazık ki. Ama şu anda çizim yapmak istemiyorum ben, daha doğrusu böyle yetiştirme sorunu olmasa oturur keyfine yaparım ama işte.. 9 günlük tatil, 6 günlük hollanda yolculuğu geçen pazar bitti. Sadece bir gece hariç (onun nedenini bi tek efe, gamze ve engin biliyo :P) çok ama çok güzeldi! Vagabond -çok güzel bi kelime di mi, yoksa sadece bana mı öyle geliyo- usulü dolaştık durduk, dümdüz memlekette kaç zaman sonra bisiklet kiralayıp öyle dolaştık, ayaklarıma her gün 6şar bant yapıştırdım o derece :) -gerçi converseler ve diğer aldığım ayakkabılar pek yürümelik değiller kabul.. Aklım hala Museumplein'da sevgilimin göbe-göbe-göbeine kafamı koyup yatmakta, Utrecht'te kanal kenarında otururken suya sandalyesiyle düşüveren arkamdaki kadına asla yollayamayacağımızı bile bile fotoğrafını çektiğimiz Ankara'dan çok daha sıcak bi öğleden sonrada (utandırmayalım daha fazla diye emailini soramadık :P), Aybike'nin mutfağında çubuğa takılı çikolataları sıcak sütte bana bana eritip içtiğimiz sıcak çikolatalarda, Delft, Rotterdam, Amsterdam sokaklarında. O yüzden bu gece çizimler biraz yalan olacak. :) Ama olsun, olabildiğince uzun bu ruh halinden çıkmak istemiyorum; çünkü döner dönmez sevimsiz işlerin ortasına düştüm. Belki böyle Ophelia gibi takılırsam daha tatlı gelebilir bu birkaç haftalık iş.
Daha fotoları ne tab ettirdim ne de dijitalleri bilgisayara aktardım, onun yerine Ditte Kuijpers'in fincan ve altlığını koyuyorum. Hem kendisi yanlış hatırlamıyorsam Hollandalı, hem de o yenilebilir altlıklar müthiş süpermarket zinciri Albert Heijn'daki "Stroopwafel"ları hatırlattı. Bahçeli'deki kahve dünyası mıydı neydi onun yenilebilir çikolata kaşıklarına rakip çıktı. Bi de ben zaten onun çikolatasının tadını sevmiyorum, bitter galiba :P
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder